بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

إِنَّ لَكَ فِي ٱلنَّهَارِ سَبۡحٗا طَوِيلٗا ٧

Çünkü sana gündüzün uzun bir yüzüş vardır.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱذۡكُرِ ٱسۡمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلۡ إِلَيۡهِ تَبۡتِيلٗا ٨

Hem Rabbi’nin ismini an ve masivâdan kesilerek ona çekil.

– Elmalılı Hamdi Yazır

رَّبُّ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ فَٱتَّخِذۡهُ وَكِيلٗا ٩

O meşrik u mağribin Rabb’i, başka tanrı yok ancak O, o halde yalnız onu tut vekîl.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَٱصۡبِرۡ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَٱهۡجُرۡهُمۡ هَجۡرٗا جَمِيلٗا ١٠

Ve ağyarın diyeceklerine sabret ve onları bir hecri cemîl ile terket ayrıl.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَذَرۡنِي وَٱلۡمُكَذِّبِينَ أُوْلِي ٱلنَّعۡمَةِ وَمَهِّلۡهُمۡ قَلِيلًا ١١

Ve bırak da bana o tekzîb edici zevk-u refah sahiblerini, mühlet ver onlara biraz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ لَدَيۡنَآ أَنكَالٗا وَجَحِيمٗا ١٢

Çünkü bizim yanımızda bukağılar var, ve bir cehîm var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَطَعَامٗا ذَا غُصَّةٖ وَعَذَابًا أَلِيمٗا ١٣

Ve buğaza duran bir ta'am ve bir azâbi elîm var.

– Elmalılı Hamdi Yazır

يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلۡأَرۡضُ وَٱلۡجِبَالُ وَكَانَتِ ٱلۡجِبَالُ كَثِيبٗا مَّهِيلًا ١٤

O gün ki yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecektir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡكُمۡ رَسُولٗا شَٰهِدًا عَلَيۡكُمۡ كَمَآ أَرۡسَلۡنَآ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ رَسُولٗا ١٥

Haberiniz olsun biz size bir Resul gönderdik, üzerinizde şâhid, Nitekim gönderdiğimiz gibi Firavun’a bir Resul.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَعَصَىٰ فِرۡعَوۡنُ ٱلرَّسُولَ فَأَخَذۡنَٰهُ أَخۡذٗا وَبِيلٗا ١٦

Ki Firavun o Resul’e isyan etti de biz onu vehîm bir tutuşla tuttuk alıverdik.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَكَيۡفَ تَتَّقُونَ إِن كَفَرۡتُمۡ يَوۡمٗا يَجۡعَلُ ٱلۡوِلۡدَٰنَ شِيبًا ١٧

O halde siz nasıl korunursunuz küfredersiniz? O gün ki çocukları ak saçlı kocalara çevirir.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu